Bizim Hikâyemiz’den Merhaba!

Kadına yönelik eril şiddetin çığ gibi arttığı, cinsel taciz vakalarından cinayetlere kadar kadınların yaşam haklarının ellerinden alındığı ve bunun önüne geçebilecek yasal düzenlemelerin de ortadan kaldırılmaya çalışıldığı dönemlerden geçiyoruz. Rakamların söylediği, 2003-2018 yılları arasında erkekler tarafından öldürülen kadınların sayısı %528 artmış, sadece yargıya yansıyan kadına yönelik cinsel şiddet 2012-2019 yılları arasında % 366 oranında yükselmiş. Bir de rakamların söylemedikleri var.

 

Kadınların biricik hikâyeleri –evde, işte ve sokakta onurlu bir hayat sürdürmenin ya da bazen sadece yaşayabilmenin ve var olabilmenin ilmek ilmek dokunan mücadelesi var.   

 

Bizim hikâyemiz platformu işte bu hikâyeleri topluyor, düzenliyor, arşivliyor ve kamuya sunuyor. Türkiye'nin beş büyük şehrinde –İstanbul, Ankara, İzmir, Diyarbakır ve Antep –kadınlara gidiyor, hikâyelerini dinliyor ve kaydediyoruz. Pek çok şehirden gönüllü kadınların yazdıkları günlükleri topluyoruz. Ve kadın hakları mücadelesi veren, kamuoyunun tanıdığı kadınlarla röportajlar yapıyoruz. Bütün bu çalışmaları açık erişimli platformumuzda arşivliyor ve sizlere sunuyoruz.

Platformumuz Temmuz Ayında Açıldı!

Bu ay, Nisan’dan bu yana İstanbul'da yaptığımız sözlü tarih görüşmelerimizden bir bölümünü erişime açtık. Bazen kahkahalarla anlatılan, bazen gözyaşlarıyla hatırlanan biricik hikâyeler, kadınların kendi sesleriyle ya da eğer seslerinin arşivlenmesini istemedilerse yazı dökümleriyle arşivimizde yerini buluyor.

Sözlü Tarih

Kadınların hikâyeleri biricik ama aynı zamanda hikâyelerde pek çok ortak kesen var. Kadınlar istisnasız hem geldikleri aileleri ile hem okul, iş yeri gibi toplumsal kurumlarla hem de erkekler ve eşlerle mücadele ederek yürüyorlar. Bunları bazen ne yaşanmış olursa olsun sevgiyle bazen hiç dinmeyen öfke ve acıyla, bazen de geride kalan derin izlerle aktarıyorlar. Çekingen aşklar, tekinsiz emek koşulları, hep biraz suçluluk duygusuyla anlatılan annelik deneyimleri, çoğu zaman zorlu ve yıkıcı boşanma deneyimleri, göçler ve illâki şiddet hikâyelerin ana kesenleri. Bu ortak kesenleri, çeşitli tag’ler altında topluyoruz. Tag'ler

Bu ay, Hopa, Bodrum ve Ayvalık'tan gönüllü olarak yazmayı kabul eden kadınların günlüklerini düzenledik ve erişime açtık.

Günlükler

Çiğdem Anad, Nisan ayından bu yana kadın mücadelesi veren feministlerle röportajlar yapıyor. İlk röportajını Canan Kaftancıoğlu ile yaptı. Kaftancıoğlu, bütün kutuplaştırma çabalarına rağmen, kadınların demokrat, muhafazakâr ve Kürtler diye üç parçaya ayrıştırılmayı reddettiklerini söylüyor. Nebahat Akkoç ile röportajda, Akkoç, kadınların %90'ının şiddet gördüğü tespitini yapıp, hangi önlemlerin ivedi olarak alınması gerektiğini açıklıyor. Üçüncü röportajda Hülya Gülbahar, kadınların eril şiddete maruz kaldıklarında devlete başvurmadıklarını, devletin koruyuculuğuna inanmadıklarını anlatıyor. Filiz Kerestecioğlu ve Sera Kadıgil, kadınlara yönelik artan şiddetin, içinde yaşadığımız baskı rejimiyle bağlantısını kuruyor. Röportajlar

Her türlü katkıya, öneriye ve eleştiriye açığız, düşüncelerinizi lütfen bize yazın.

Bültenlerimizin size ulaşmasını istemiyorsanız, lütfen bu adrese email gönderin.

Paylaşmak İçin

Share on FacebookShare on X (Twitter)

Web Sitemiz