Şubat Bülteni Ertelemek üzerine |
|
|
Merhaba! Bu bültende Erteleme konusuna farklı bakış açıları sunan, farklı sorularımı yanıtlayan, duygulandıran, hüzünlendiren, keyif veren şiir, şarkı, kitap, video, tez yazıları gibi pek çok kaynak bulacaksınız. Bültene ilham veren, hem hayatımda biraz nefes alma alanı açan, hem de zaman zaman beni suçluluk, ya da endişe gibi zorlayıcı duygulara sürükleyen kendi erteleme hallerim oldu. Beni zorlayan duyguların motivasyonu ile erteleme üzerine araştırmaya, okumaya ve ertelemeyi konu alan şeyleri fark etmeye başladığımda kaynaklar ard arda birikti… Erteleye erteleye yaklaşık bir yıl ara verdiğim Podcast yayınlarına bu konuda konuşarak geri dönmeyi başardım. Ama, paylaşacaklarım bir yayına sığmayınca, içlerinden bazılarını sizlerle paylaşmanın iyi olacağını düşündüm. Burada sizlerle paylaştığım tüm kaynaklar bende iz bıraktı, düşündürdü, hayatıma dokundu. Umarım siz de izler, okur, dinler ve keyif alırsınız. Nesteren |
|
|
Bir Şiir
Erteleyerek kaybettiklerimiz, kaçırdıklarımız üzerine bizi harekete geçmeye davet eden bundan güzel bir şiir yazılmadı bana göre… Satırları okurken kendimizden bir şeyler buluyor, ertelemeyi, kendimizi sürekli meşgul tutarak da yapabileceğimizi fark etmeye davet ediyor.
Sevgi duygusunu yaşamaya, kabul etmeye ve vermeye duyduğumuz zorlanmanın altında yatan ihtiyacı ne olabilir? Sevgi, nefes alıp vermek kadar doğal, gündelik ve anlık paylaşılabilir. Onu erişilmez bir yerlere yüceltmek, sadece özel zamanlara paylaşmayı saklamak, tam da Ertelemek aslında. Ertelemenin mahrumiyeti, mahrumiyetin hüznü…
Sevgilerde... Sevgileri yarınlara bıraktınız Çekingen, tutuk, saygılı. Bütün yakınlarınız Sizi yanlış tanıdı. Bitmeyen işler yüzünden (Siz böyle olsun istemezdiniz) Bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi Kalbinizi dolduran duygular Kalbinizde kaldı.
Siz geniş zamanlar umuyordunuz Çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek. Yılların telâşlarda bu kadar çabuk Geçeceği aklınıza gelmezdi. Gizli bahçenizde Açan çiçekler vardı, Gecelerde ve yalnız. Vermeye az buldunuz Yahut vakit olmadı Behçet Necatigil
Şiiri okuduktan sonra biraz ara vermek ve kendinizle başlasa kalmak isterseniz, sizi anlarım. Eğer isterseniz, Sevgilerde şiirini Zuhal Olcay’ın sesinden bir şarkı olarak da buradan dinleyebilirsiniz. |
|
|
Bir Kitap
Tabii ki ertelemek üzerine bir çok kitap var. Araştırma, deneme, kişisel gelişim alanlarında sayısız kitap var. Ertelemenin kötü bir şey olduğuna dair kitaplar var, ertelemeden kurtulmanın yolları konusunda kitaplar var, ertelemenin o kadar da kötü olmadığına dair kitaplar var, hatta, erteleyi kendi amaçlarımız için nasıl kullanır ve erteleyerek üretkenliğimizi nasıl arttırırız üzerine kitaplar var.
Ama hakkını vererek, ertelemeyi yaşam tarzı olarak benimseyerek nasıl yaşanır, ertelemenin üstadı nasıl olunur? Bu soruların cevabını veren kitap Oblomov’dur. Ben de bu kitap ile karşınızdayım.
Rus yazar Ivan A. Gonçarov, Oblomov karakterine dair kısa bir hikaye yazıp yayınlamış, çok ilgi görünce de bir ay evine kapanmış ve evden çıktığında kitap hazırmış. Gonçarov, romanının baş karakteri Oblomov’a hiç yakışmayacak bir hız ve üretkenlikle çalışmış :)
Oblomov karakteri, ertelemenin bir tembellikten çok daha fazlası olduğunu bize anlatıyor. Kahramanımız, eğitimli, duyarlı, düşünen biri, öte yandan seçilmiş bir tembellik ile, hayatı istiklarla erteliyor. Oblomov aklına gelen ve yapması gereken, ya da yapabileceği işleri, toplumun -meli, -malı’larını, mutluluk, saygınlık, düzenli bir hayat, sosyal kabul için kişinin önüne koyduğu yapılacaklar listesindeki her başlığı erteleyerek yaşıyor.
Okuduysanız, ne dediğimi anlamışsınızdır. Okumadıysanız okumanızı öneririm. Her neresinden bakarsanız, farklı okuyabileceğiniz bir roman, düşünmeye davet eden muazzam bir karakter Oblomov.
Onun her 'sonra yaparım...' diyerek ertelediği şeyde kendi içinize bakmak, onun bu ertelemesinin sizin içinizdeki yansımalarını izlemek, ve kızıyorsanız, yargılıyorsanız Oblomov’u, bunun altında yatan nedenlerinizi gözden geçirmek için iyi bir pusula.
Çünkü, hayatta sürekli seçimler yaparak ilerliyoruz. İçin’ler ve Rağmen’ler ile… Kendimizi var etmek için, kabul görmek için, neşelenmek için, karnımızı doyurmak ve barınmak için, şunun için, bunun için…
Kendimize rağmen, çevremize rağmen, mutlu olma ihtiyacımıza rağmen, yapmamız gerekmesine rağmen…
Bir şeyler için ve bir şeylere rağmen seçimlerle ilerlerken ertelediklerimizden hangileri Kendimiz için, ya da Kendimize rağmen diye sormak, Yaptıklarımızdan hangileri kendimiz için, ve kendimize rağmen diye durup arada bakmak kendi iç pusulamıza yönelmek için iyi bir hatırlatma bu kitap.
Bu arada erteleyeciler için bir uyarı : Uzun bir roman, kalın bir kitap ;) |
|
|
İkinci Anket Ertelemek üzerine bir Anket hazırladım, belki biliyorsundur. Bu anket sonuçlarını da Ertelemek üzerine yaptığım Podcast yayınında paylaştım. İster ilk anketi yap, istersen yapmamış ol, Anketin yeni hali burada . Yaparsan çok sevinirim. |
|
|
Bir Podcast - Ertelemek Üzerine... Podcast yayınları bir tane değil, Erteleme üzerine bir sürü podcast yayını var, ama biz bu bültene nasıl geldik sorusuna odaklanırsak, ve Erteleme Üzerine yaptığım Podcast yayınını dinlemeden bu bülten önüne düştüyse, belki yayını dinlemek isteyebilirsin. Yayını Spotify’dan dinlemek için buraya tıklayabilirsin |
|
|
Bir TED Konuşması Üzerine Ted konuşması yapılmayan konu kaldı mı? Bu bile başlı başına bir anket konusu olabilir ;) Kendisini Usta bir Erteleyici olarak tanımlayan Tim Urban’ın Ted Konuşması, Usta bir Erteleyicinin Kafasının içinden neler geçer, erteleme süreci nasıl işler soruları üzerine çok eğlenceli bir sunum. Ertelemeyi bir yaşam şekli olarak benimsemiş, ve Tim adına konuşursak, bunu meslekleştirmiş birinden bu sunumu dinlemek zihin açıcıydı. |
|
|
Bir dolu Akademik Araştırmalar - Tezler Merak ederek çıktığım yok beni akademik araştırmalara ve YÖK’ün Tez Araştırmaları sitesine getirdi. Bu konuda yapılmış yüksek lisans ve doktora tezleri var mı, varsa hangi konularla ilgili olarak bu tezler hazırlanmış merak ettiğimden biraz akademik çevrelerde bu konu ne açıdan inceleniyor görmek istedim. Önce bazı sayılar paylaşacağım, belki aranızda bazıları benim gibi konulara sayısal boyuttan da bakmayı seviyor olabilir :)) 2000-2022 yılları arasında yayınlanmış Procrastination/Erteleme konulu toplam 161 tez var. Bunlardan 134 tanesi Yüksek Lisans tezi, 27 tanesi Doktora tezi olarak hazırlanmış. Eğitim- Öğretim ve Psikoloji ağırlıklı olmak üzere, Güzel Sanatlar, İşletme Yönetimi, Kamu Yönetimi, Bilim, Psikiyatri, Spor alanlarında tezler yazılmış. Sayılardan biraz içeriklere yönelirsek; Yıllar içinde tez konuları genel erteleme, nedenleri, olası sebepleri, cinsiyet farklarının etkisinden, benlik saygısı, öz-yeterlik algısı, mükemmeliyetçilik’e bağlı ertelemelere, oradan sosyal medya ve akıllı telefon kullanımlarının erteleme davranışları üzerindeki etkilerine doğru evrilmiş. 2021 yılına geldiğimizde ise, tezlerin konuları biraz daha evriliyor. Bilgelik ve öz-kabulün Akademik erteleme ile ilişkisi (Kadriye İkiz, 2021), ve Zaman Perspektifi ve Erteleme arasındaki ilişkide duygulanımın rolü (Uğur Kaan Öner, 2021) bu tezlere iki güzel örnek. Toplam tezler içinde Akademik Erteleme ile ilgili olarak hazırlanan tezlerin sayısı 106. Akademik erteleme davranışları üzerine yazılan tezler, lise, üniversite öğrencileri, öğretmenler, öğretmen adayları, akademisyenler üzerinde yapılan araştırmalardan oluşuyor. Buna göre, toplam araştırmalar içinde akademik erteleme araştırmalarının oranı yüzde 66. Akademik çevreler, akademik ertelemeden çok çekiyorlar diye düşündüm :)) Şakayı bir yana bırakırsam, sizlerle iki tezin konu başlıkları ve bulgularını paylaşmak isterim. Boş Zaman Eğitiminin Akademik Ertelemeye Etkisi (Şenol Güral, 2020): Bu tez, Boş zaman eğitimi alan çocukların, akademik ertelemeye neden olan stres, kaygı gibi duyguları daha az yaşadıklarına ve akademik ertemeleye daha az başvurduklarına dair bulguları paylaşıyor. Ergenlerin akademik erteleme davranışlarıyla benlik saygılarının incelenmesi (Mustafa Tanrıkulu, 2013) : Bu tez, cinsiyet, anne-babanın eğitim durumu, harçlık, kardeş sayısı, dershaneye gidip-gitmemesini inceleyerek akademik ertelemeye başvurma eğilimleri-benlik saygısını inceliyor. Annenin eğitim durumunun ergenin benlik saygısını etkilerken, babanın eğitim durumunun etkilemediğinin bulunması, kızların eğitim almasının ileride sahip olacakları çocukları üzerindeki etkisini gözümüze sokması açısından ilginç buldum. Akademik araştırmalara meraklıysanız, daha çok araştırma merak ediyorsanız, YÖK Tez Merkezi’nin websitesine buradan göz atabilirsiniz. |
|
|
Bir Şarkı Bu kadar yazıdan sonra ölümlü olduğunuzu ve yaşarken yapılacak en güzel şeyin sevmek, sevilmek ve sevişmek olduğunu hatırlatan Ezginin Günlüğü’nden Tembelin Şarkısı |
|
|
Bir Detoks, Bir Yükleme Ertelemeye motivasyon eksikliği olarak bakarsak, motivasyonumuzu yükseltecek yöntemler ve uygulamalar ertelemeye yönelme ihtiyacımızı da azaltacaktır, diyebilir miyiz? Bilim adamlarına göre evet, diyebiliriz. Motivasyonda beynimiz ve sinir sistemimiz üzerinde uyanık ve atik olmamızı sağlayan kimyasal mesajların iletilmesi rol oynuyor. Dopamin bu kimyasal mesajların iletilmesi ile yaşanılan haz, azim, umut, ve intikam arzusu gibi duygular, ve bağımlılıktan sorumlu olan hormon, ya da kimyasal mesaj (Nörotransmiter). İster çalışkan ister tembel olsun, araştırmalar, insanların beyinlerinde dopamin olduğu konusunda hemfikir. Dopaminin olup olmaması değil, nerede olduğu, ya da hangi yoldan geldiği önemli deniyor. Çalışkan olarak görülen kişilerin beyinlerindeki ödül ve motivasyon bölgelerinde dopamin görülürken, tembel olarak tanımlanan kişilerin duygu ve risk algısı bölgelerinde dopamin görülüyor. Bu da, stres, kaygı gibi zorlayıcı duyguların aşırı seviyelere ulaşması ya da travma sonucu ortaya çıkan duygu hassasiyetlerinde kişilerin harekete geçme konusunda kararsız kalmaları ya da erteleyici tavırları benimsemelerini açıklıyor. Bu kişilerde dopamin salgılanması ödül merkezine doğru değil, duygu ve risk algısı merkezine doğru oluyor. Burada öneriler de ikiye ayrılıyor. 1. Dopamin Patlamaları 2. Dopamin Detoksu Bunlar, Motivasyonun tetikleyicisi olan Dopamini ihtiyacımıza uygun salgılatmak için öneriliyor. Dopamin Patlamaları, ertelemeye meyilli olduğumuz konuyu parçalara bölerek, hedefi küçültmeyi ve böylece küçük adımlarla küçük başarılara imza atmayı, böylece beynimizin ödül merkezini küçük dozlarda dopamin salgıları ile uyarmayı öneriyor. Ben her durumda kullanılabilir mi emin değilim, öte yandan, bir işi gözümüzde büyüttüğümüz, başa çıkmakta zorlandığımız, nasıl yapacağımızı bilemediğimiz için duyduğumuz stres ve kaygıdan erteliyorsak, o işi küçük parçalara ayırmanın, onunla ilgili kaygılarımızı da küçük parçalara ayırmada etkili olacağını biliyorum. Bu yöntem ile, duygu ve risk merkezini patlatarak bizi paramize edecek olan işin boyutu küçülerek, dopamin de minik dozlarda bizi motive edecek ödül merkezine erişebiliyor ve burayı uyarabiliyor. Dopamin Detoksu ise, bağımlılıklar üzerine kurulu. Burada dopaminin salgılanması ve ödül/haz merkezinde salgılanması ile ilgili bir sıkıntı yok, ama dopaminin salgılanmasına neden olan bağımlılık nedeniyle onun dışındaki herseyini ertelenmesi gibi bir sorun var. Özellikle sosyal medya, bilgisayar oyunları gibi bağımlılıklar sözkonusuysa, bunların dışına çıkıldığı, dikkatin bunlar dışındaki şeylere yöneltildiği tüm zamanlarda dopamin mahrumiyeti çekiliyor ve hayattan alınan zevk sadece bu bağımlılık alanlarına sıkışıyor. Dopamin detoksu, bağımlılık nesnelerinin detoksunu içeriyor. Böylece beynin kendi kimyasını düzenleyebilmesi için gerekli ortam dopamin mahrumiyeti ile sağlanıyor. Bu konuda Youtube’da izlediğim bir videoyu aşağıda paylaştım. Akademik Erteleme için Dopamin Detoksu konusunda eğlenceli ve coşkusuyla ilham verici olan bu videonun sahibi, kendi hikayesini kanalındaki başka videolar ile de paylaşmış. Video : 7 Gün Dopamin Detoksu Hayatımı Nasıl Değiştirdi Uzman görüşü duymak isterseniz, burada sadece linklerini paylaşacağım başka iki video da Klinik Psikolog Beyhan Budak’a ait. O da sosyal medya bağımlılığından muzdarip iken bu videoları çekmiş. Beyhan Budak videolarında Farkındalık (Mindfulness) ‘a da vurgu yapıyor. Video 1 : Üşeniyorum öyleyse yarın Video 2 : Dopamin Detoksu ile Beynini Güçlendir |
|
|
Son Söz Yaşama sevincimizi bize geri getirme, enerjimizi tazeleme, yenilenme gibi güzellikler getiren ertelemeler de var. Ama onlara erteleme değil, öz-bakım diyoruz. İleride bu tür ertelemelerden de bahsedeceğim. Bunlara harika bir örnek olan Bruno Mars’ın Lazy Song şarkısı videosu ile sizlere veda ediyorum. |
|
|
Bu arada, Zoom üzerinden Yoga Derslerim devam ediyor. Eğer bize katılmak istersen ders programımız Pazartesi 18:30-19:30 Salı 10:30-11:30 Perşembe 18:30-19:30 Cumartesi 10:00-11:15 Tüm dersler Her Seviyeye ve Her bedene uygun olarak ilerliyor. Daha önce yoga yapmadıysan da bize katılabilirsin. Katılmak için bana bir e-posta göndermen yeter : nesteren@yogauni.com |
|
|
|
|